Skip to main content

Güneşin altında yeni bir şey yok ama ‘daha’sı var: DAHA – Hakan Günday

Hakan Günday’ı tanımam etmem. Daha önce herhangi bir kitabını da okumuşluğum yoktur. OT’taki yazılarını kafama göre, başlığı dikkatimi çekerse okumuşumdur. Bilmem çok ayrıntılı kısaca. 2013’ten bu yana da her sene kitap fuarında Hakan Günday kitaplarının önünden kör-bakar geçer giderdim. Bir iki elime aldığımda da ‘pahalı yahu, şimdi yanmasın paralar’ der kıçımı döner yürürdüm. Geçtiğimiz 2015 […]

Share

Gerilim bu kez katmerli!: Lontano – Jean-Christophe Grangé

Yanlış anımsamıyorsam, Kızıl Nehirler’i alıp, Grangé ile ilk buluşma heyecanını yaşadığımda yıl 2001’di. Üzerinden 15 sene geçmiş ve Grangé zaafım tüm diriliğiyle devam ediyor. Polisiye/Gerilim’in Fransız şövalyesi ve yaşayan efsane Grangé’nin her yeni kitabıyla bir başka kapıyı aralıyor, ayrı bir heyecan yaşıyorum. Hala! Crimson Rivers’ın kitabını okuyup ardından filmlerini izledikten sonra (Vincent Cassel ve Jean […]

Share

Biraz eko yapsa da adı var, hükmü var: Sıfır Sayı – Umberto Eco

Umberto Eco, önemli bir yazar ve düşünür. Eğer daha önce Eco kitabı okuduysanız bu kitabıyla ilgili ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Hayatınızda hiç Eco kitabı okumadıysanız ve işe son kitabı Sıfır Sayı’dan başlayacaksanız, benim yorumlarım sizin için çok da doğru olmayabilir. Umberto Eco’nun son romanı Sıfır Sayı’nın önce reklamlarını gördüm metroda. Hatta görünce “vay […]

Share