siirkitaptanokunur

Şiir kitabının konusu şairidir.

Bu işin doğasındandır, hala çoğu şair, şiirini kağıda kalemle yazar. İtiraz yok, bahsedilen “şair”dir, gerçek şair. Şiiri, üç beş piksellik caps’e sığdırmak ipek halıyla kıç silmeye benzer. Hele toplu şiirler adı altında web sitelerinde boy boy dolanan, adı sanı belli olmayan formatlara sokmak şiiri, işlenebilecek en büyük günahtır doğaya karşı.

Şiir, kitapta durduğu gibi durmaz. Okudukça akar ciğerine dolar, sonra bir bakmışsın parmak uçlarından damlar kan gibi. Olmadı, midendeki kelebeklerin eşlikçisine dönüşür harfler. Bir “A” almış götürmüş kelebeğin birini, yerine sivrisinek getirmiş belki “E”. Olur mu olur şiir bu!

Şiiri kitaptan okumak, okutmak bu işin raconudur. Eğer, şiiri şiarı bellediyse okuyan, kitabını alır. Okur, kapatır. Sonra bir başka havayı solurken yine alır, yine okur. Her şiir aynı değildir ya, her şiir her okunuşunda da aynı olmaz. Bu yüzdendir ki şiir kitaptan okunur, google’dan değil.

Bir şiir kitabı görünce, “ne hakkında” “konu ne” “ne anlatıyor” diye sorulmaz. Çünkü şiir kitabının konusu olmaz. Şiir kitabının konusu şairidir.

Yerkürenin en cesur edebiyatçıları şairlerdir. Bir soyunurlar bir örtünürler, bir kusarlar bir sevişirler, bir bağırırlar bir katil olurlar herkesin gözü önünde. Bu yüzdendir şaire saygı duyulur. Şiire hürmet edilir. Hani pek meraklıyızdır ya birinin içini görmeye, deli oluruz, merak ederiz, tanıyalım tanımayalım içimizdeki o “röntgenleme” hissini durduramayız. İşte şiir, her şairin bacak arasını açar koyar insanın önüne. Mahremi yoktur şiirin. O yüzdendir ki şaire “destur”la yanaşılır. Şiir kitaptan okunur.

Şiir kitaptan okunsa her daim, okur duyduğu, gördüğü her şiirin kitabı olsun istese, şairler de tutunur hayatın gerçeklerine bir nebze de olsa. Yayınevleri şiir dosyalarını müsvedde kağıdı yapmazlar okumadan, kitabevlerinde şairlere, yaşayan şairlere ayrı bir ehemmiyet verilir. 

İşte o vakit hayat “şiir gibi” olur. Şiir, hayat olur.

Şiir kitaptan okunur.

Share