Yaşanmamış Hayata Övgü

Yaşanmamış Hayata Övgü

Bu kitabı uzun uzun yazmak ve anlatmak niyetinde değilim. Hoş niyet etsem de öyle kolay kolay yazamam, sözcükleri derleyip toplayıp anlatmak bu kitap özelinde pek kolay değil.

Kitabı bu yıl, fuardan aldım. Bir arkadaşım çıtlatmıştı sadece. “Pekişecek bazı şeyler aklında” demişti. Dediği gibi de oldu.

Kitabın yazarının ana uzmanlığı, çocuk psikiyatrisi. Özellikle ebeveynlerin çokça faydalanacağı ve ters köşe bakan mevzular var. Benim bile ilgimi çekti.

Ne çok bildiğimizi sanıyormuşuz...

Ne çok bildiğimizi sanıyormuşuz…

Ancak asıl konu, “hüsranlarımız”, “kavrayamadıklarımız”, “tatminlerimiz” ve yaptığımız “deli rolleri” çerçevesinde ilerliyor. Edebiyat ve tiyatronun en seçkin ve nitelikli eserleri de referans veriliyor. Anlamak ve anlamlandırmak da böylece kolaylaşıyor. Kral Lear ya da Othello’nun hikayelerini biliyorsanız hele kitap inanılmaz ufuklar açıyor hayatınızda.

Ben okurken kitabın neredeyse ırzına geçtim denilebilir. Altını çizdiğim, notlar aldığım o kadar çok sayfa var ki mutlaka kısa zamanda dönüp yeniden okumalıyım. 

Hoş geldin dağarcığıma Philip Larkin.

Hoş geldin dağarcığıma Philip Larkin.

Bu arada kitabın bana bir de sürprizi oldu. İngiliz şair Philip Larkin’le tanıştım. Larkin’i ve şiirlerini daha önce bilmiyordum ne yalan söyleyeyim. Ancak kitapta örneklenen Larkin şiirini okuyunca kendisini şiddetle tanımaya karar verdim.

Sonuçta gerçekten bu kitabı kaçırmayın.

NOT: Metis’in çevirisi gayet başarılı ve nitelikli. Gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

Share