Biraz Deliduman’ın cesareti, biraz ‘erken kaybedenler’in hatırına, yerli polisiye olmasına rağmen Emrah Serbes’in ‘Her temas iz bırakır’ını okuyayım dedim. Oysa Behzat Ç.’yi etrafımdaki pek çok kişinin ısrarına rağmen bir türlü izleyememiş, o zayıf, bıyıklı, çelimsiz adamın nasıl da fenomen haline geldiğine de anlam verememiştim.

Deliduman sağolsun, tüm ön yargıları ve kokuşmuş ukala entellektüel dudak bükmeleri bir kenara attırdı ve okuttu bu kitabı. Dün gece kitabın son sayfasını kapatıp derin bir ‘hasss…’ çektikten bu yana Son Hafriyat’a başlamamak için kendimi zor tutuyorum.

Vay arkadaş! Ne Behzat Ç.’ymiş.

Bu nasıl bir dildir, nasıl bir kurgudur, nasıl bir deli deli yazma halidir bilmem ama hakkını sonuna kadar vermek lazım yazarın. Okumadıysanız okuyunca ne dediğimi anlayacaksınız. Okuduysanız da beni ufaktan ‘yaaa sen daha yeni mi okudun’ diye küçümseyeceksiniz. Saçtan tırnağa haklısınız. 

Behzat Ç.’yi izlememiştim ama şimdi okudum. Bir de izleyeceğim.

Bu yeni kuşak yazarların ve şairlerin daha bir özgüvenli, daha bir güçlü, daha bir sıkı olmalarına üzerine bazı tespitlerim de var kendimce. Bir ara onları da yazacağım. Ama şimdi değil.

Esaslı bir yerli polisiye... Keşke Ankara'yı bilseydim.

Esaslı bir yerli polisiye… Keşke Ankara’yı bilseydim.

Esaslı bir yerli polisiye okumayalı yıllar olmuştu diyorsanız Emrah Serbes’i bir okuyun derim.

Çok şey kazanırsınız.

Share