“Birbirimizin eline bırakılmışız. Tüm duygularımız, dileklerimiz ve arzularımız, tuhaf girinti çıkıntıları ve kimi zaman daha çocuklukta sertleşip neredeyse kırılmaz hale gelen kabuğuyla tüm bireysel psikolojik yapımız, başkalarının duyguları, dilekleri, arzuları ve psikolojik yapılarıyla karşı karşıya kalıyor. Bedenlerimiz yalın ve esnek, en zarif ve güzel porselenden çay içebiliyoruz, çeşitli durumlarda bizden bekleneni genellikle kestirebilecek kadar görgülüyüz, […]

Share